Vaka çalışması, nitel araştırma yürütmek için yaygın bir çerçevedir (Stake, 2005). Vaka çalışması tasarımı, bir olgu, süreç, ilişki, birey, insan grubu ve hatta bütün bir toplum olup olmadığına bakılmaksızın, bir bütünün kendine özgü karakteri temelinde sistematik olarak bir araya geritilmesi olarak tanımlanır. Konuya ilişkin içgörü sağlamak için seçilen vaka ile bir soruna odaklanır, bu da özellikle vaka olarak bir birey seçildiğinde, onu anlatı çalışmasından ayıran şeydir. Yani vaka çalışmalarındaki bireysel anlatıda odak noktası birey ve hikayeleri değil, konunun anlaşılmasına yardımcı olmak için seçilen bireysel vaka ile konudur (Creswell, 2007, s. 245). Yin'e (2003) göre vaka çalışmaları, araştırmacıların gerçek hayattaki olayların bütünsel ve anlamlı özelliklerini korumasına olanak tanıyarak karmaşık sosyal olguların anlaşılmasını sağlar. Çünkü vakanın ayrıntılı bir tanımı ve vakanın bağlamsal koşullar içindeki yeri sağlanırken, sunumun kronolojik olması gerekmez. Ayrıca vaka çalışmaları, sınırlı bir sistem içinde bir veya daha fazla vaka aracılığıyla araştırılan konuyu inceler, vakanın derinlemesine anlaşılmasını sağlar, bağlamsal koşulları kapsar ve birden fazla veri kaynağına dayanır (Creswell, 2007, s. 73).
Vaka çalışması, belirli bir gerçek durumu veya hayali bir senaryoyu incelemek için kullanılan analitik bir araştırmadır. Nispeten genç araştırma tasarımları grubuna aittir. Bununla birlikte, neredeyse tüm doğa bilimlerinin 'vakaları incelediği' söylenebilir. Bu araştırma deseni, belirli olayların veya toplumların vaka olarak ele alındığı tarih bilimlerinde oldukça erken ortaya çıkarken, diğer sosyal bilimlerde çok daha sonra ortaya çıkmıştır. Psikoloji ve psikiyatri, belirli hastalıkları ya da bunların spesifik tezahürlerini incelerken bu deseni en son benimseyenler olmuştur.
Tüm gerçek özellikleriyle benzersiz bir bütün içinde sınırlandırılabilen veya belirli özellikleri ile bütünün içerisinden ayrıştırılabilen her şey bir vaka çalışmasının nesnesi olabilir. Bu bir birey, aile, yerleşim yeri, iş organizasyonu vb. olabilir. Sınırlandırılmış bir bütün olarak vaka, özelliklerini keşfetmek ve bilinmeyen ya da az anlaşılan durum hakkında daha fazla bilgi edinmek için çoklu bilgi kaynakları (anketler, gözlemler, görüşmeler, belgeler, raporlar) kullanılarak zaman içinde incelenir (Leedy & Ormrod, 2005). Bu nedenle, vaka çalışmaları genellikle anket gibi nicel veri toplama araçları içermesine rağmen, tek bir vaka evreni temsil edemeyeceği için tipik olarak nitel araştırma olarak kabul edilir (Dörnyei, 2007, s. 152). Dörnyei'ye göre vaka çalışması belirli bir tasarım değil, çalışılan sosyal varlık ya da nesnenin üniter karakterine ilişkin anlayışımızı en üst düzeye çıkaracak şekilde veri toplama ve düzenleme yöntemidir.
Vaka çalışması tasarımının karmaşıklığı, incelenen vakanın ilgili özellikleri ile ilişkilerinin teorik ve operasyonel olarak tanımlanmasında ortaya çıkar. Vakanın bütünlüğünü ve gerçek ilişkilerin anlamlı özelliklerini korumak özellikle karmaşıktır. Eğer vaka bir süreç ya da ilişkiyse, başlangıç ve bitiş noktasını, ilgili bağlamını, mekânsal ve zamansal sınırlarını tanımlamak son derece zordur. Dolayısıyla, araştırma planının önemli bir unsuru olan varsayımlar burada önemli bir rol oynamaktadır. Başlangıçtaki soruları ve araştırma hedeflerini daha sonra elde edilen ilgili veriler ve sonuçlarla ilişkilendirmeye yararlar.
Tek vaka çalışması, bir birey, olgu, süreç vb. bir çalışmanın nesnesi olduğunda ve bu nedenle popülasyonun en iyi temsilcisi olduğunda kullanılır. Tek vaka çalışması aşağıdaki durumlarda uygundur:
- Çalışılan olgunun aşırı veya benzersiz bir karakteri belirlenecekse;
- Daha önce hiç araştırılmamış bir olgu incelenecekse ve vaka çalışması sadece olguyu tanımlasa bile bazı keşiflerle sonuçlanacaksa;
- Daha ileri araştırmalara temel teşkil etmek üzere ön araştırma yapılırken – bu, bilinmeyen veya yeterince araştırılmamış veya çok karmaşık bazı olguların çalışılacağı ve amacın elde edilen bilgiyi araştırma planını geliştirmek veya mevcut planı daha kesin hale getirmek için kullanmak olduğu durumlarda faydalıdır.
Bazen araştırmanın başlangıç noktası anlık bir deneyimdir ve daha sonra ampirik düzenlilikler keşfedilir, oysa kavramsal çerçeve varsayımlar şeklinde araştırma sürecinden kaynaklanır. Böyle bir süreçte araştırmacının önceki deneyimleri ve yaratıcılığı çok önemlidir çünkü teori sadece gözlemden yola çıkılarak geliştirilemeyeceği gibi sadece tümevarım kullanılarak genellemeler de yapılamaz. Teori geliştirme, basit bir kaydı aşan yaratıcı bir süreçtir.
Tek vaka stratejisi, vakanın genel bir şeyle ilgili olduğu ve tüm çeşitleriyle araştırılması gerektiği durumlarda çoklu vaka yöntemine dönüşebilir (Pečujlić & Milić, 1995, s. 130). Çoklu vaka tasarımı, bir araştırma çalışması birden fazla vakayı incelediğinde, tekrar eden mantığı izleyerek kullanılır - çoklu deneylerde yapıldığı gibi, teorik olarak kesin bir şekilde tanımlanmış koşullar altında yeni vakalar incelenir. Vaka çalışması yönteminin her iki türü için de planlar aynı metodolojik çerçeve içinde geliştirilir. Ancak, çoklu vaka yaklaşımının kullanılması, sürecin daha ciddi bir şekilde standartlaştırılmasını, temel boyutların ve ilgili verilerin daha ciddi bir şekilde seçilmesini, ancak tek vaka yönteminin kullanılmasına kıyasla daha az ayrıntı gerektirir. Çoklu vaka çalışmasının gerçekleştirilmesi daha zordur, daha fazla zaman alır ve genellikle birden fazla araştırmacı gerektirir. Yaklaşımın epistemolojik temellerinin güçlendirilmesi için bir strateji olarak hizmet eder (Ševkušić, 2008, s. 242).
Bazı yazarlara göre, vaka çalışması yönteminin dört ayırt edici özelliği vardır:
- Veriler çeşitli olmalı ve demografik, finansal, politik, kültürel ve tarihsel karaktere sahip olmalıdır;
- Veriler kapsamlı olmalı ve incelenen vakanın en önemli özelliklerini ortaya koymalıdır;
- Vakanın türü kesin ölçütlere göre tanımlanmalıdır;
- Vakanın gelişimi için önemli olan verilerin zamansal boyutunu içermelidir (Pečujlić & Milić, 1995, s. 130).
Birden fazla veri kaynağının kullanılması, sonucun bilişsel değerini ve tüm çalışmanın güvenilirliğini artırır (Yin, 2003). Bu nedenle taslak araştırmanın kendisi, araştırma hedefleriyle ilgili olarak değerlendirilebilecek kaynakları (biyografiler, günlükler, kişisel tarih, gözlem yoluyla toplanan veriler, gayri resmi görüşmeler) öngörmelidir. Böylece veriler tamamlanır, bir araya getirilir ve giderek belirli örüntüler tespit edilir. Ardından teorik varsayımlar somut içerikle desteklenir ve ana konuya ilişkin yeni hipotezler formüle edilir. Bulgulara güç katan ve vakanın daha iyi anlaşılmasını kolaylaştıran temel etmen, çoklu kaynaklardan elde edilen verilerin bu şekilde bir araya getirilmesidir (Baxter & Jack, 2008, s. 554).
Birden fazla kaynaktan gelen verilerin çelişkili olması durumunda, ek kanıtlar aranır. Ne kadar çok kanıt kaynağı varsa, tek bir olguya ilişkin o kadar çok ölçüm elde edilir. Bir vaka çalışmasında kullanılan veri kaynakları:
- Düzenlenme şekillerine göre, resmî ve gayri resmî olarak;
- Oluşturulma nedenlerine göre, araştırma amacıyla oluşturulanlar ve araştırmadan bağımsız olarak oluşturulan ancak araştırma amaçları için kullanılanlar.
Resmî kaynaklar, bazı resmî kurum ve kuruluşlar tarafından geliştirilen kaynaklardır; bunların en önemlileri her düzeydeki devlet yetkilileri tarafından geliştirilenlerdir. Gayri resmî kaynaklar insanlar tarafından oluşturulur ve farklı türde kişisel belgeleri, kayıtları, mektupları, notları, günlükleri içerir. Bu tür kaynaklar, vakayı temsil eden bir bütün içinde bireylerin yaşamıyla ilgili olan ve araştırma amacıyla kullanılabilecek her şeyi kapsar.
Araştırmanın amacı doğrultusunda oluşturulan kaynaklar düzenli ve bilimsel odaklıdır; bunlar kurumsal kaynaklı olabilirler ancak araştırmanın amacı doğrultusunda yeniden şekillendirilmişlerdir. Bağımsız olarak oluşturulan kaynaklar ise resmî ve gayri resmî kaynaklarla aynıdır.
Bir vaka çalışması yürütürken en önemli şey, vakanın iyice tanımlanmasına, özünün belirlenmesine, gözlem yoluyla toplanan verilerin kategorize edilmesine, kullanılacak materyallerin türünün ve kapsamının tanımlanmasına ve böylece protokolün tasarlanmasına yardımcı olan iyi bir araştırma planına sahip olmaktır. Bir vaka çalışması yönteminin başarısının araştırma planına veya protokolüne bağlı olduğuna şüphe yoktur (Pečujlić & Milić, 1995, s. 130).
Bir vaka çalışmasının gerçek yaşam durumlarıyla kurduğu yakınlık ve ayrıntı zenginliği, araştırmacılar için iki nedenden ötürü önemlidir: Birincisi, sosyal gerçekliğin ve insan davranışının mümkün olduğunca nüanslı bir görüntüsünü elde etmek önemlidir, çünkü bunlar yalnızca bu şekilde mevcuttur. Daha sonra, bireysel vakaları inceleyerek araştırmacılar öğrenme süreçlerini geliştirir ve araştırma becerilerini geliştirir.
Çalışma nesnesinden uzaklaşma, sözümona çok istenen nesnellik, araştırma katılımcılarından geri bildirim eksikliği ile bir araya geldiğinde etki ve faydaları kolayca test edilemeyen, adeta 'ritüel'e dönüşen bir akademik çalışmaya yol açabilir. Metodolojik bir yaklaşım olarak vaka çalışması bu tür eğilimlere karşı etkili bir araç olabilir.