Görüşme hazırlığına gelince, mülakatın yapılacağı yerin belirlenmesi çok önemlidir çünkü ortamın kendisi, görüşme sırasındaki atmosferi önemli ölçüde etkileyebilir. Görüşmeci ile görüşülen kişiler arasında güven tesis edilmesine yardımcı olacak bir yer seçmek önemlidir.
Bir sonraki adım, zamanı belirlemek ve görüşme yapılacak kişilerin gelmesini sağlamaktır. Görüşülecek kişiler hakkında önceden bilgi sahibi olmak iyi olacaktır fakat bu durum, sonuçları etkileyebilecek bazı önyargılara yol açabilir.
Bu konuda farklı görüşler olsa da görüşülen kişiler görüşme için önceden hazırlanmamalıdır. Bazen görüşülen kişiler bu tür faaliyetlere ilk kez katılırlar ve üzerlerindeki büyük baskı nedeniyle daha az doğru bilgi verebilirler. Bu gibi durumlarda, katılımcıların önceden bir miktar hazırlanması haklı görülebilir.
Görüşmenin içeriğine gelince, görüşmeci hangi bilgilerin gerekli olup olmadığını açık ve kesin bir şekilde belirlemeli ve buna göre kavramları ayrıntılı bir şekilde açıklamalıdır. İyi bir görüşme rehberi, soruların yeterince zengin veriler ortaya çıkarmasını sağlamak için dikkatli bir planlama ve ardından bazı pilot uygulamalar gerektirir (Dörnyei, 2007, s. 137). Rehber, ana araştırma aracı olarak hizmet eder – alanın düzgün bir şekilde kapsanmasını ve önemli hiçbir şeyin kazara atlanmamasını sağlar; uygun soru ifadeleri önerir ve gerekirse kullanılmak üzere bir derinleştirici soru listesi ve açılış ifadesi için bir şablon sunarken akılda tutulması gereken bazı yorumları da listeler (Dörnyei, 2007, s. 137).
Dörnyei'ye (2007, s. 137-138) göre, bir görüşmede çeşitli sorular yer alabilir ancak bunlar yalnızca bir çerçeve sağlarken gerçek anlam, genellikle mülakat kılavuzundan sapan açıklayıcı ve yapılandırılmamış yanıtlarla ortaya çıkar. Görüşmedeki ilk birkaç soru özellikle önemlidir fakat bu önem, içeriğe yapılan katkıdan ziyade görüşmenin tonunu belirledikleri ve ilk uyumu yarattıkları içindir. Böylece ilk sorular görüşülen kişilerin kendilerini yetkin hissetmelerini sağlarlarsa, onları rahatlatacak ve açılmalarını teşvik edecektir. Bu sorular genellikle oldukça kişiseldir. Soruların içeriğine gelince, olası herhangi bir konuda sorulabilecek 6 ana tür vardır ve bunlara odaklanılır: (a) deneyim ve davranışlar, (b) görüşler ve değerler, (c) duygular, (d) bilgi, (e) duyusal bilgiler ve (f) arka plan veya demografik bilgiler. Nitel görüşme verilerinin ortaya çıkan doğası, görüşülen kişinin söylediklerini bir başlangıç noktası olarak kullanarak daha ileri gitmek ve yanıtların zenginliğini ve derinliğini artırmak için çeşitli derinleştirici sorular uygulanarak geliştirilebilir. Bunlar, detay odaklı ve açıklayıcı sorulardır. Son kapanış sorusu, görüşülen kişinin son sözü söylemesine izin verir. “Eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?” gibi basit bir sorunun son derece zengin veriler ortaya çıkarma gücüne sahip olduğu kanıtlanmıştır (Dörnyei, 2007, s. 138).