EN | PT | TR | RO | BG | SR
;


NEXT TOPIC

Modül 3: Ölçek Maddelerini Oluşturma ve İyileştirme




Potansiyel Ölçek Maddelerinin Oluşturulması: Yaratıcı Aşama


Potansiyel ölçek maddelerini oluşturma süreci, psikolojik bir ölçeğin geliştirilmesinde çok önemli ve entelektüel açıdan ilgi çekici bir aşamadır. Bu yaratıcı süreç, soyut ilgi çekici yapıların ölçeğin yapı taşları olarak hizmet eden somut, ölçülebilir ifadelere veya sorulara dönüştürülmesini içerir. Bu adım, teorik kavramlar ile bunların işlevselleştirilmesi arasındaki boşluğun kapatılmasında etkilidir (DeVellis, 2016).

Açık ve spesifik maddelerin işlenmesi, potansiyel ölçek maddelerinin oluşturulmasının yaratıcı aşamasındaki ilk adımdır. Bu maddeler netlik, spesifiklik ve belirsizlikten uzak bir şekilde oluşturulmalıdır. Amaç, her bir maddenin doğrudan seçilen yapıyla ilgili olmasını ve yanıtlayanın yapı üzerindeki konumunu gerçekten temsil eden yanıtları ortaya çıkarmak için tasarlanmasını sağlamaktır (DeVellis, 2016).

Örnek olarak "özsaygı" gibi psikolojik bir yapıyı ele alalım. Bu yapı, bireylerin kendi öz değerlerine ve öz yeterliklerine ilişkin algılarını içermektedir. Açık ve spesifik maddeler oluşturmak için olası ifadeler şunları içerebilir: "Yeteneklerime güveniyorum" veya "Çoğu zaman kendimden şüphe duyuyorum." Bu ifadeler, benlik saygısının farklı yönlerini ele alır ve bireylerin bu yapıyı nasıl algıladıkları ve deneyimledikleri konusundaki farklılıkları yakalar.

Madde oluşturma sırasında önemli bir husus, çift anlam içeren maddelerden kaçınma ihtiyacıdır. Çift anlam içeren maddeler, tek bir madde içerisinde birden fazla kavramı veya fikri kapsayan ifadelerdir. Bu maddeler karışıklığa neden olabilir ve ölçeğin geçerliliğini tehlikeye atabilir. Örneğin, özsaygı ile beden imajını birleştiren bir öğeyi düşünün; "Kendim ve görünüşüm hakkında iyi hissediyorum." Bu madde iki farklı yapıyı birbirine karıştırmakta, katılımcıların doğru yanıtlar vermesini zorlaştırmakta ve potansiyel olarak ölçüm hatasına yol açmaktadır (DeVellis, 2016).

Olumlu ve olumsuz ifade edilen maddeleri dengelemek, madde oluşturma sürecinin bir diğer kritik yönüdür. Bu dengenin sağlanması, ölçeğin sonuçlarını çarpıtabilecek yanıt önyargılarını azaltmak için önemlidir. Yanıt önyargıları, içeriklerine bakılmaksızın tüm maddelere katılma veya sürekli olarak karşıt yanıtı seçme eğilimini içerebilir. Olumlu ve olumsuz şekilde ifade edilen maddelerin dengelenmesi, bu önyargıların ortadan kaldırılmasına ve yapının daha doğru bir şekilde yansıtılmasına yardımcı olur.

Örneğin, kaygıyı ölçen bir ölçekte hem "Kendimi sakin ve rahat hissediyorum" gibi olumlu ifadeli maddelerin hem de "Genellikle endişeleniyorum ve gergin hissediyorum" gibi olumsuz ifadeli maddelerin yer alması önemlidir. Ölçek, her iki madde türünü de birleştirerek kaygının yapısıyla ilgili daha geniş bir yelpazedeki yanıtları yakalar. Bu yaklaşım, kaygının farklı yönlerini yaşayan bireylerin duygu ve deneyimlerini ölçek aracılığıyla daha doğru ifade edebilmelerini sağlamaktadır (DeVellis, 2016).

Özetle, potansiyel ölçek maddelerinin oluşturulması süreci, psikolojik ölçeğin geliştirilmesinde dinamik ve yaratıcı bir aşamadır. Seçilen yapıyla doğrudan ilgili olmalarını sağlamak için açık ve spesifik öğeler hazırlanırken, maddenin netliğini ve geçerliliğini korumak için çift anlamlı maddelerden kaçınmak önemlidir. Olumlu ve olumsuz ifadelerle oluşturulan maddeleri dengelemek, yanıt önyargılarını ortadan kaldırmaya yardımcı olur ve ölçülen yapının daha doğru bir şekilde yansımasını sağlar. Bu hususlar toplu olarak sağlam ve güvenilir bir psikolojik ölçeğin geliştirilmesine katkıda bulunur.