Bilimsel yazımda etik standartların korunması tartışılmazdır. Bu, yöntemlerin ve sonuçların şeffaf bir şekilde raporlanmasını, atıflar yoluyla önceki çalışmalara gerekli referans verilmesini ve telif hakkıyla korunan materyaller için gerekli izinlerin alınmasını içerir (Resnik, 2015). Günümüzde bilim camiası için en sorunlu konulardan biri olan etik ihlaller, sadece yapılan çalışmalara zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda çalışmayı yürüten araştırmacının güvenilirliğine ve dolayısıyla kariyerine de önemli ölçüde zarar verir. Bu bakımdan bilimsel araştırmalarda etik ilkelere uyum, araştırmacıların özenle dikkat etmesi gereken önemli bir konudur.
Bilimsel araştırma etiğinde araştırmacılar bir dizi önemli etik standarda uymak zorundadır. Etik standartlara uyum; araştırmacıların güvenilirliğini artırır, araştırmalarının kalitesini yükseltir, bilim camiasının bütünlüğünü korur ve nihayetinde topluma güvenilir bilgi sağlar. Bu konuda dikkat edilmesi gereken bazı kilit noktalar şunlardır:
Yukarıda belirtilen etik standartlar çok çeşitli kaynaklardan elde edilebilir ve bu ilkeler bilim camiasında genel kabul görmüş uygulamalardır. Bu etik standartlar, genellikle bilimsel araştırma etiği ilkeleri olarak kabul edilir ve çeşitli araştırma kurumlarının, üniversitelerin ve bilimsel yayın kuruluşlarının etik kurallarında yer alır. Ayrıca bu ilkeler bilimsel yayınlarda, araştırma kılavuzlarında ve etik kodlarda da detaylandırılabilir. Örneğin, Amerikan Psikoloji Derneği (APA) ve Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) gibi kuruluşlar bilimsel araştırma etiği konusunda rehberlik ve politikalar sağlamaktadır. Ayrıca, bilimsel dergilerin yayın kuralları genellikle bu etik ilkeleri içerir ve yazarların bu ilkelere uyması gerekir.