Bir araştırma sorusunun betimleyici mi yoksa açıklayıcı mı olduğunu anlamak çok önemlidir, çünkü bu durum araştırma desenini ve toplanan bilgileri önemli ölçüde etkiler. Araştırmacılar 'neden' sorularını yanıtlarken nedensel açıklamalar geliştirmek zorundadırlar. Nedensel açıklamalar, cinsiyet gibi belirli bir faktörün (X) gelir seviyesi gibi bir olguyu (Y) etkilediğini kanıtlamaya çalışır. Bazı nedensel açıklamalar basit olabilirken, diğerleri daha karmaşık olabilir.
Öngörülerle ilgilenirken, araştırmacılar korelasyon ve nedensellik arasındaki farkı ayırt etmelidir. İki olayın birlikte meydana gelmesi veya birinin diğerini takip etmesi nedeniyle, bunların nedensel olarak ilişkili olduğunu varsaymak yaygın bir hatadır. Korelasyon büyük olasılıkla tesadüfi olup nedensel bir ilişkiyi göstermez.
Öngörüyü, nedenselliği ve açıklamayı doğru bir şekilde anlamak için nedensellik ve korelasyon arasındaki ayrımı yapmak önemlidir. Doğru bir öngörünün her zaman nedensel bir ilişki gerektirmediğini ve öngörü yapma yeteneğinin nedenselliği kanıtlamadığını not etmek önemlidir. Bu kavramları karıştırmak, anlayış eksikliğine ve yanlış sonuçlara yol açabilir.
Nedensellik ve korelasyon arasındaki farkı tanımak önemlidir çünkü korelasyonu gözlemleyebiliriz, ancak nedenselliği doğrudan gözlemleyemeyiz. Bu nedenle, nedeni çıkarsamak zorundayız ve geçersiz çıkarsamalardan kaçınmak, açıklayıcı araştırma tasarımının birincil hedefi olmalıdır.
Neden oluşumuna iki yaklaşım vardır: deterministik ve olasılıksal. Deterministik neden oluşumunda, değişken X, Y'yi güvenilir bir şekilde ürettiği sürece istisnasız olarak Y'ye neden olur. Bu yaklaşım, suyun 100ºC'de kaynadığı kuralı gibi nedensel yasaları belirlemeyi amaçlar.
Ancak, sosyal bilimlerdeki nedensel düşüncenin çoğu deterministikten ziyade olasılıksaldır. Olasılıksal açıklamaları, bir faktörün diğerini etkileme olasılığının daha yüksek veya daha düşük olduğu koşulları belirleyerek geliştirebiliriz. Ancak, asla tam veya deterministik açıklamalara ulaşamayacağız.
Korelasyonu nedensellikle karıştırmak, öngörüyü, nedenselliği ve açıklamayı anlamayı engelleyebilir. Doğru öngörü, nedensel bir ilişki gerektirmez ve öngörü yapma yeteneği nedenselliği kanıtlamaz.
Araştırma hedefleri tek veya çoklu olabilir ve senkronik veya diyakronik olarak (1'den 4'e kadar) ele alınabilir.