Ölçüm, insanlarla, olaylarla, fikirlerle veya ilgi duyulan nesnelerle ilgili bilgileri sistematik olarak karakterize etme veya nicelendirme sürecidir. Sosyal bilimler, insanların temel inançlarını, bilgilerini, tutumlarını ve değerlerini bilimsel ölçekleme yaklaşımları ve iyi tasarlanmış anketler ve ölçekler aracılığıyla ölçmede önemli ilerlemeler kaydetmiştir. Bu araçlar, araştırmacıların katılımcıların düşüncelerine ve görüşlerine erişmesine ve gözlem altındaki kişi veya grubun görüşlerini anlamasına yardımcı olur. Derecelendirme ölçekleri, bir kavramı tanımlamaya veya üçgenlemeye yardımcı olmak için birden çok öğe kullanan anketlerin resmileştirilmiş versiyonlarıdır. Ölçekler, insanların tutumlarının veya inançlarının tek bir şekilde tanımlanmadığı görüşünü yansıtmak için birden çok öğe kullandıkları için tutumları, değerleri veya kişilik eğilimlerini ölçmek için daha uygundur (Crano ve diğerleri, 2014; Hair ve diğerleri, 2021; Leavy, 2022).
Etkili anket maddeleri oluşturmak, ölçek geliştirme için de geçerlidir. Anket soruları oluştururken kaçınılması gereken birkaç şey arasında çift yönlü sorular, çift negatif sorular, olumsuz ifadeler içeren sorular, önyargılı veya yönlendirici sorular, varsayımlar içeren sorular, kısaltmalar, argo ve kısaltılmış ifadeler, belirsiz ifadeler ve katılımcılardan gerçekçi olmayan bir zaman diliminden bilgi hatırlamalarını isteyen sorular bulunur.
Ölçek ölçümü, belirli bir nesne veya yapı hakkında bir soruya verilen olası yanıtların aralığını temsil etmek için bir dizi ölçek tanımlayıcısının atanmasını içerir. Ölçek ölçümü, yanıtlara yoğunluk dereceleri atar, genellikle ölçek puanları olarak adlandırılır. Dört temel ölçek düzeyi vardır: nominal, ordinal, aralık ve oran (Tablo 5).
Nominal ölçekler, en temel ve en az güçlü ölçek desenleridir ve katılımcılardan yalnızca bir tanımlayıcı bilgi vermelerini gerektirir. Yanıtlar yoğunluk seviyesi içermez, bu nedenle yanıtları sıralamak imkansızdır. Nominal ölçekler, araştırmacının yanıtları birbirini dışlayan alt gruplara kategorize etmesine olanak tanır ancak bunlar arasında mesafeler yoktur.
Ordinal ölçekler, katılımcıların bir soruya verilen yanıtlar arasında göreceli büyüklüğü ifade etmelerini sağlar ve yanıtlar hiyerarşik bir düzende sıralanabilir. Araştırmacı, tepkiler arasındaki ilişkileri, örneğin "daha büyük/daha küçük", "daha yüksek/daha düşük", "daha sık/daha az sık", "daha önemli/daha az önemli" veya "daha olumlu/daha olumsuz" gibi belirleyebilir. Ordinal ölçeklerle yapılan matematiksel hesaplamalar arasında mod, medyan, frekans dağılımları ve aralıklar bulunur ancak sıralamalar arasındaki mutlak farkı belirleyemez.
Aralık ölçekleri, ölçek noktaları arasındaki mutlak farkı ölçebilir. Ölçek sayıları arasındaki aralıklar, ölçülen nesnelerin belirli bir özellik üzerinde ne kadar uzak olduğunu bize söyler. Bu yaklaşım, herhangi bir özelliğin farklı seviyelerini karşılaştırmamızı sağlar. Mod ve medyanın ötesinde, araştırmacılar, aralık ölçekleri için katılımcıların yanıtlarının ortalamasını ve standart sapmasını hesaplayabilirler. Araştırmacılar, yalnızca hiyerarşik farklar (daha iyi veya daha kötü) hakkında değil, aynı zamanda veriler arasındaki mutlak farklar hakkında da bulguları rapor edebilirler.
Oran ölçekleri, her ölçek noktası arasındaki mutlak farkları belirlemeye ve yanıtlar arasında mutlak karşılaştırmalar yapmaya olanak tanıdığı için en yüksek düzeydeki ölçeklerdir. Oran ölçekleri, bir soruya "gerçek doğal sıfır" veya "hiçbir şey" yanıtının geçerli bir yanıt olmasını sağlar. Genellikle, oran ölçekleri, katılımcılardan bir ölçek noktası seti kullanılsa da kullanılmasa da belirli bir sayısal değer vermelerini ister. Mod, medyan, ortalama ve standart sapmanın yanı sıra, seviyeleri karşılaştırmak da mümkündür.
Araştırmada uygun ölçüm düzeyini seçerken, incelenen değişkenlerin doğasını dikkate almak önemlidir. Şekil 9, araştırmacıların belirli çalışmaları için en uygun ölçüm düzeyini belirlemelerine yardımcı olacak faydalı bir rehber sağlar. Araştırmacılar, eldeki değişkenlerin özelliklerini dikkatlice değerlendirerek, verilerinin doğru ve uygun şekilde ölçülmesini sağlayabilirler ve bu da daha geçerli ve güvenilir bulgulara yol açar.