EN | PT | TR | RO | BG | SR
;


NEXT TOPIC

Bölüm 3. NİTEL ARAŞTIRMA DESENLERİ




3.7. Vaka (Durum) Çalışması


Vaka çalışması, nitel araştırma yürütmek için yaygın bir çerçevedir (Stake, 2005). Vaka çalışması tasarımı, bir olgu, süreç, ilişki, birey, insan grubu ve hatta bütün bir toplum olup olmadığına bakılmaksızın, bir bütünün kendine özgü karakteri temelinde sistematik olarak bir araya geritilmesi olarak tanımlanır. Konuya ilişkin içgörü sağlamak için seçilen vaka ile bir soruna odaklanır, bu da özellikle vaka olarak bir birey seçildiğinde, onu anlatı çalışmasından ayıran şeydir.  Yani vaka çalışmalarındaki bireysel anlatıda odak noktası birey ve hikayeleri değil, konunun anlaşılmasına yardımcı olmak için seçilen bireysel vaka ile konudur (Creswell, 2007, s. 245). Yin'e (2003) göre vaka çalışmaları, araştırmacıların gerçek hayattaki olayların bütünsel ve anlamlı özelliklerini korumasına olanak tanıyarak karmaşık sosyal olguların anlaşılmasını sağlar. Çünkü vakanın ayrıntılı bir tanımı ve vakanın bağlamsal koşullar içindeki yeri sağlanırken, sunumun kronolojik olması gerekmez. Ayrıca vaka çalışmaları, sınırlı bir sistem içinde bir veya daha fazla vaka aracılığıyla araştırılan konuyu inceler, vakanın derinlemesine anlaşılmasını sağlar, bağlamsal koşulları kapsar ve birden fazla veri kaynağına dayanır (Creswell, 2007, s. 73).

Vaka çalışması, belirli bir gerçek durumu veya hayali bir senaryoyu incelemek için kullanılan analitik bir araştırmadır. Nispeten genç araştırma tasarımları grubuna aittir. Bununla birlikte, neredeyse tüm doğa bilimlerinin 'vakaları incelediği' söylenebilir. Bu araştırma deseni, belirli olayların veya toplumların vaka olarak ele alındığı tarih bilimlerinde oldukça erken ortaya çıkarken, diğer sosyal bilimlerde çok daha sonra ortaya çıkmıştır. Psikoloji ve psikiyatri, belirli hastalıkları ya da bunların spesifik tezahürlerini incelerken bu deseni en son benimseyenler olmuştur.

Tüm gerçek özellikleriyle benzersiz bir bütün içinde sınırlandırılabilen veya belirli özellikleri ile bütünün içerisinden ayrıştırılabilen her şey bir vaka çalışmasının nesnesi olabilir. Bu bir birey, aile, yerleşim yeri, iş organizasyonu vb. olabilir. Sınırlandırılmış bir bütün olarak vaka, özelliklerini keşfetmek ve bilinmeyen ya da az anlaşılan durum hakkında daha fazla bilgi edinmek için çoklu bilgi kaynakları (anketler, gözlemler, görüşmeler, belgeler, raporlar) kullanılarak zaman içinde incelenir (Leedy & Ormrod, 2005). Bu nedenle, vaka çalışmaları genellikle anket gibi nicel veri toplama araçları içermesine rağmen, tek bir vaka evreni temsil edemeyeceği için tipik olarak nitel araştırma olarak kabul edilir (Dörnyei, 2007, s. 152). Dörnyei'ye göre vaka çalışması belirli bir tasarım değil, çalışılan sosyal varlık ya da nesnenin üniter karakterine ilişkin anlayışımızı en üst düzeye çıkaracak şekilde veri toplama ve düzenleme yöntemidir.

Vaka çalışması tasarımının karmaşıklığı, incelenen vakanın ilgili özellikleri ile ilişkilerinin teorik ve operasyonel olarak tanımlanmasında ortaya çıkar. Vakanın bütünlüğünü ve gerçek ilişkilerin anlamlı özelliklerini korumak özellikle karmaşıktır. Eğer vaka bir süreç ya da ilişkiyse, başlangıç ve bitiş noktasını, ilgili bağlamını, mekânsal ve zamansal sınırlarını tanımlamak son derece zordur. Dolayısıyla, araştırma planının önemli bir unsuru olan varsayımlar burada önemli bir rol oynamaktadır. Başlangıçtaki soruları ve araştırma hedeflerini daha sonra elde edilen ilgili veriler ve sonuçlarla ilişkilendirmeye yararlar.

Tek vaka çalışması, bir birey, olgu, süreç vb. bir çalışmanın nesnesi olduğunda ve bu nedenle popülasyonun en iyi temsilcisi olduğunda kullanılır. Tek vaka çalışması aşağıdaki durumlarda uygundur:

  • Çalışılan olgunun aşırı veya benzersiz bir karakteri belirlenecekse;
  • Daha önce hiç araştırılmamış bir olgu incelenecekse ve vaka çalışması sadece olguyu tanımlasa bile bazı keşiflerle sonuçlanacaksa;
  • Daha ileri araştırmalara temel teşkil etmek üzere ön araştırma yapılırken – bu, bilinmeyen veya yeterince araştırılmamış veya çok karmaşık bazı olguların çalışılacağı ve amacın elde edilen bilgiyi araştırma planını geliştirmek veya mevcut planı daha kesin hale getirmek için kullanmak olduğu durumlarda faydalıdır.

Bazen araştırmanın başlangıç noktası anlık bir deneyimdir ve daha sonra ampirik düzenlilikler keşfedilir, oysa kavramsal çerçeve varsayımlar şeklinde araştırma sürecinden kaynaklanır. Böyle bir süreçte araştırmacının önceki deneyimleri ve yaratıcılığı çok önemlidir çünkü teori sadece gözlemden yola çıkılarak geliştirilemeyeceği gibi sadece tümevarım kullanılarak genellemeler de yapılamaz. Teori geliştirme, basit bir kaydı aşan yaratıcı bir süreçtir.

Tek vaka stratejisi, vakanın genel bir şeyle ilgili olduğu ve tüm çeşitleriyle araştırılması gerektiği durumlarda çoklu vaka yöntemine dönüşebilir (Pečujlić & Milić, 1995, s. 130). Çoklu vaka tasarımı, bir araştırma çalışması birden fazla vakayı incelediğinde, tekrar eden mantığı izleyerek kullanılır - çoklu deneylerde yapıldığı gibi, teorik olarak kesin bir şekilde tanımlanmış koşullar altında yeni vakalar incelenir. Vaka çalışması yönteminin her iki türü için de planlar aynı metodolojik çerçeve içinde geliştirilir. Ancak, çoklu vaka yaklaşımının kullanılması, sürecin daha ciddi bir şekilde standartlaştırılmasını, temel boyutların ve ilgili verilerin daha ciddi bir şekilde seçilmesini, ancak tek vaka yönteminin kullanılmasına kıyasla daha az ayrıntı gerektirir. Çoklu vaka çalışmasının gerçekleştirilmesi daha zordur, daha fazla zaman alır ve genellikle birden fazla araştırmacı gerektirir. Yaklaşımın epistemolojik temellerinin güçlendirilmesi için bir strateji olarak hizmet eder (Ševkušić, 2008, s. 242).

Bazı yazarlara göre, vaka çalışması yönteminin dört ayırt edici özelliği vardır:

  • Veriler çeşitli olmalı ve demografik, finansal, politik, kültürel ve tarihsel karaktere sahip olmalıdır;
  • Veriler kapsamlı olmalı ve incelenen vakanın en önemli özelliklerini ortaya koymalıdır;
  • Vakanın türü kesin ölçütlere göre tanımlanmalıdır;
  • Vakanın gelişimi için önemli olan verilerin zamansal boyutunu içermelidir (Pečujlić & Milić, 1995, s. 130).

Birden fazla veri kaynağının kullanılması, sonucun bilişsel değerini ve tüm çalışmanın güvenilirliğini artırır (Yin, 2003). Bu nedenle taslak araştırmanın kendisi, araştırma hedefleriyle ilgili olarak değerlendirilebilecek kaynakları (biyografiler, günlükler, kişisel tarih, gözlem yoluyla toplanan veriler, gayri resmi görüşmeler) öngörmelidir. Böylece veriler tamamlanır, bir araya getirilir ve giderek belirli örüntüler tespit edilir. Ardından teorik varsayımlar somut içerikle desteklenir ve ana konuya ilişkin yeni hipotezler formüle edilir. Bulgulara güç katan ve vakanın daha iyi anlaşılmasını kolaylaştıran temel etmen, çoklu kaynaklardan elde edilen verilerin bu şekilde bir araya getirilmesidir (Baxter & Jack, 2008, s. 554).

Birden fazla kaynaktan gelen verilerin çelişkili olması durumunda, ek kanıtlar aranır. Ne kadar çok kanıt kaynağı varsa, tek bir olguya ilişkin o kadar çok ölçüm elde edilir. Bir vaka çalışmasında kullanılan veri kaynakları:

  • Düzenlenme şekillerine göre, resmî ve gayri resmî olarak;
  • Oluşturulma nedenlerine göre, araştırma amacıyla oluşturulanlar ve araştırmadan bağımsız olarak oluşturulan ancak araştırma amaçları için kullanılanlar.

Resmî kaynaklar, bazı resmî kurum ve kuruluşlar tarafından geliştirilen kaynaklardır; bunların en önemlileri her düzeydeki devlet yetkilileri tarafından geliştirilenlerdir. Gayri resmî kaynaklar insanlar tarafından oluşturulur ve farklı türde kişisel belgeleri, kayıtları, mektupları, notları, günlükleri içerir. Bu tür kaynaklar, vakayı temsil eden bir bütün içinde bireylerin yaşamıyla ilgili olan ve araştırma amacıyla kullanılabilecek her şeyi kapsar.

Araştırmanın amacı doğrultusunda oluşturulan kaynaklar düzenli ve bilimsel odaklıdır; bunlar kurumsal kaynaklı olabilirler ancak araştırmanın amacı doğrultusunda yeniden şekillendirilmişlerdir. Bağımsız olarak oluşturulan kaynaklar ise resmî ve gayri resmî kaynaklarla aynıdır.

Bir vaka çalışması yürütürken en önemli şey, vakanın iyice tanımlanmasına, özünün belirlenmesine, gözlem yoluyla toplanan verilerin kategorize edilmesine, kullanılacak materyallerin türünün ve kapsamının tanımlanmasına ve böylece protokolün tasarlanmasına yardımcı olan iyi bir araştırma planına sahip olmaktır. Bir vaka çalışması yönteminin başarısının araştırma planına veya protokolüne bağlı olduğuna şüphe yoktur (Pečujlić & Milić, 1995, s. 130).

Bir vaka çalışmasının gerçek yaşam durumlarıyla kurduğu yakınlık ve ayrıntı zenginliği, araştırmacılar için iki nedenden ötürü önemlidir: Birincisi, sosyal gerçekliğin ve insan davranışının mümkün olduğunca nüanslı bir görüntüsünü elde etmek önemlidir, çünkü bunlar yalnızca bu şekilde mevcuttur.  Daha sonra, bireysel vakaları inceleyerek araştırmacılar öğrenme süreçlerini geliştirir ve araştırma becerilerini geliştirir.

Çalışma nesnesinden uzaklaşma, sözümona çok istenen nesnellik, araştırma katılımcılarından geri bildirim eksikliği ile bir araya geldiğinde etki ve faydaları kolayca test edilemeyen, adeta 'ritüel'e dönüşen bir akademik çalışmaya yol açabilir. Metodolojik bir yaklaşım olarak vaka çalışması bu tür eğilimlere karşı etkili bir araç olabilir.



Vaka çalışmaları, üzerinde çalışılan konuya göre farklılık gösterir ve şu şekilde ayrılabilir:

  • Resmî kurumlarla ilgili olanlar (resmî) – bu süreç her zaman, vakayı temsil eden bütünün daha geniş toplumun bir parçası olduğu düzenlenmiş ilişkilere dayanır. Dolayısıyla, böyle bir toplumda vaka sınırları açıkça tanımlanmıştır ve objektif olabilir;
  • Gayri resmi kuruluşlarla ilgili olanlar (resmî olmayan) - genellikle sınırları net olmayan sosyal gruplardır. Bu nedenle vakayı neyin oluşturduğuna ve bunun nasıl belirleneceğine dair ölçütlerin ortaya konmasına dikkat edilmelidir.

Vakanın oluşturulma şekline bağlı olarak, vaka çalışmaları şunlar olabilir:

  • Spontane - kendiliğinden ortaya çıkan vakalar, sosyal önemleri nedeniyle araştırma için ilgi çekicidir (bunlar genellikle farklı olay türleridir);
  • Kasıtlı olarak oluşturulmuş - vaka bilimsel olarak tasarlanmıştır, böylece kişi kendi ihtiyaçlarına uygun olarak önemli bir sorunu inceleyebilir.

Analizin amacı açısından şöyle tasnif edilebilir:

  • Tek veya çok vakalı araçsal vaka çalışmaları - araştırmacı bir konuya odaklanır ve ardından bu konuyu göstermek için bir veya birkaç sınırlı vaka seçer;
  • İçsel vaka çalışması – vaka, olağandışı veya benzersiz bir durum sunduğu için odak noktası vakanın kendisidir (Creswell, 2007, s. 74).

Creswell'e (2007, s. 76) göre, bir vaka çalışması prosedürü şunları içerir:

  • Vakanın sınırlı bir sistem içinde tanımlanması
  • Derinlemesine bir anlayış sağlamak için birden fazla bilgi kaynağı kullanarak veri toplama
  • Ayrıntılı bir vaka tanımıyla sonuçlanan veri analizi (tüm vakanın bütüncül bir analizi veya vakanın belirli bir yönünün gömülü bir analizi);
  • Genelleme amacıyla değil, vakanın karmaşıklığını anlamak için birkaç temel konuya (temaya) odaklanma;
  • Bulguların geniş bir şekilde yorumlanması ve vakadan çıkarılan derslerin raporlanması.

Araştırma metodolojisi literatürü, bir vaka çalışmasının bulgularını raporlamanın farklı yollarını da ele almaktadır. Kronolojik ve probleme dayalı yaklaşımların yanı sıra bunların kombinasyonlarından da sıklıkla bahsedilmektedir. Bunlara ek olarak, sorunun teorik olarak tanımlanmasıyla başlayan, ardından yöntemlerin, veri toplama ve analiz süreçlerinin açıklandığı, daha sonra sonuçların çıkarıldığı ve çıkarımlarının açıklandığı standart doğrusal-analitik yaklaşımdan da bahsedilmektedir (Ševkušić, 2008, s. 254).



Vaka çalışmasının avantajları, özellikleriyle yakından ilişkilidir. Bir bireyin, olgunun, kuruluşun vb. tüm deneyimini bu kadar kapsamlı bir şekilde inceleyebilecek başka bir tasarım yoktur. Aynı şekilde vaka hakkında daha kapsamlı veri toplayabilmenin ve vakayı bütünüyle inceleyebilmenin başka bir yolu da yoktur. Bir diğer avantajı ise, kapsamlı materyaller sayesinde mümkün olan vakanın derinlemesine analizinin yanı sıra, tüm vaka içinde kurulan bir dizi ilişkiden oluşan özü keşfetme olanağıdır.

Tasarım, vaka dinamiklerinin ve sosyal olguların doğasını ve değişim tarihini yansıtan gelişiminin incelenmesi açısından da önemlidir. Bir vaka çalışmasının diğer tasarımlarla birleştirilmesi son derece kolaydır, çünkü prosedürün bütünlüğü ve toplanan çeşitli olgular, diğer araştırma yöntemlerinin kullanılmasını gerektirir (Pečujlić & Milić, 1995, s. 132).

Vaka çalışmasının bazı dezavantajları da vardır. Bir vakayı tanımlamak için herhangi bir kriter bulunmadığından ve kriterler her bir vaka için tanımlandığından, tasarımın öznelliği bir dezavantajdır. Yani neyin vaka olarak araştırılacağına karar vermek araştırmacıya kalmıştır. Aynı zamanda, tek bir vakaya dayanarak benzersiz bir görüntü oluşturmak imkânsız olduğu için bu yöntemin bir dereceye kadar güvenilmez olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, zaman alıcı olması da bir dezavantajdır. Bazen araştırma birkaç yıl sürer ve sonunda vaka, araştırmanın başladığı zamanki haliyle aynı olmaz. Bu süre zarfında, çeşitli nedenlerle denek terkleri de yaşanabilir. Bir diğer dezavantajı ise çok yıllı araştırmaların doğası gereği, her aşamada gerekli olan büyük yatırımları gerektirmesidir.  Araştırmacıların bu tasarımı kullanmaktan kaçınmasının nedenleri bu dezavantajlar olabilir (Pečujlić & Milić, 1995, s. 133).



Anlatı çalışması ve fenomenoloji: Bir anlatı çalışması tek bir bireyin hayatını rapor ederken, fenomenolojik bir çalışma birkaç birey için anlamı veya bir kavramın, fenomenin yaşanmış deneyimlerini tanımlar. Fenomenologlar, tüm katılımcıların bir fenomeni deneyimlerken sahip oldukları ortak noktaları tanımlamaya odaklanır.

Fenomenoloji ve temellendirilmiş kuram: Fenomenoloji bir dizi bireyin deneyimini betimlerken, temellendirilmiş kuram çalışmasının amacı, betimlemenin ötesine geçmek ve bir teori oluşturmak veya keşfetmektir.

Temellendirilmiş kuram ve etnometodoloji: Temellendirilmiş kuram araştırmacısı, aynı süreci, eylemi veya etkileşimi paylaşan çok sayıda bireyi inceleyerek bir kuram geliştirse de katılımcıların aynı yerde bulunmaları veya ortak davranış, inanç ve dil kalıpları geliştirecek kadar sık etkileşimde gerçekleştirmeleri olası değildir. Bu paylaşılan kalıplar, etnometodolojinin odak noktasındadır ve bunun için tüm kültürel gruba (sadece 20 kadar bireye değil) ihtiyaç vardır.

Vaka çalışması ve etnometodoloji: Etnometodolojide kültürü paylaşan bir grubun tamamı bir vaka olarak kabul edilebilir, ancak etnometodolojide amaç, vakayı özel bir örnek olarak kullanarak bir konuyu veya sorunu anlamaktan ziyade kültürün nasıl işlediğini belirlemektir.