Psikolojik ölçüm alanında, belirli araştırma hedeflerine, incelenen yapının doğasına ve pratik hususlara hitap eden çok çeşitli ölçekler mevcuttur. Likert ve Thurstone ölçekleri en yaygın olanları arasında yer alırken, diğer bazı ölçek türleri benzersiz avantajlar sunar ve farklı araştırma bağlamlarına göre uyarlanır. Bu bölüm, Semantik Diferansiyel Ölçekler, Görsel Analog Ölçekler (VAS) ve Guttman Ölçekleri de dahil olmak üzere bu alternatif ölçek türlerinden bazılarını inceleyerek bunların psikolojik araştırmalardaki uygulamalarını ve önemini, ilgili literatür alıntılarıyla tamamlayarak ele almaktadır.
Anlam Farklılaştırma Ölçekleri/ Semantik Diferansiyel Ölçekler: Anlamsal Diferansiyel/ farklılaştırma Ölçekler, bir kavramın veya öğenin çağrışımlarını veya duygusal çağrışımlarını değerlendirmeye odaklanan özel bir psikolojik ölçüm biçimidir. Katılımcılara "mutlu"dan "üzüntüye" veya "arkadaşça"dan "düşmanca"ya kadar iki kutuplu sıfat çiftleri sunulur ve kavrama ilişkin algılarını veya değerlendirmelerini belirtmek için bir süreklilik boyunca bir işaret koymaları istenir. Bu ölçeklerdeki sıfatların seçimi, incelenen spesifik yapıya uyum sağlayacak şekilde değişkendir. Anlamsal Diferansiyel Ölçekler, bir kavramla ilişkili duygusal veya değerlendirme boyutlarına ilişkin benzersiz bir anlayış sunar (Osgood, Suci ve Tannenbaum, 1957).
Örneğin, bir siyasi aday hakkındaki kamuoyunun değerlendirildiği bir çalışmada, Anlamsal Farklılık Ölçeği, "güvenilir" ile "güvenilmez", "yeterli" ile "beceriksiz" ve "sevimli" ile "sevimsiz" gibi sıfat çiftlerini içerebilir. Katılımcılar daha sonra her bir sıfat çifti için aday hakkındaki algılarının ölçekte nereye düştüğünü belirteceklerdir. Ortaya çıkan veriler, halkın adaya bakışının duygusal ve değerlendirici bileşenlerini ortaya çıkarabilir.
Görsel Analog Ölçekler (GAÖ): Görsel Analog Ölçekler (GAÖ), geleneksel Likert veya Thurstone ölçeklerine başka bir alternatifi temsil eder. Genellikle görsel olarak temsil edilen ve katılımcılara yanıtlarını belirtmek için konumlarını işaretlemeleri talimatı verilen sürekli bir çizgi veya ölçek sunarlar. Görsel Analog Ölçekler’in benzersiz yönü, sürekli bir spektrum sunarak ölçümün daha ayrıntılı bir şekilde yapılmasına izin vermesidir.
Görsel Analog Ölçeklerin yaygın bir uygulaması, ağrı yoğunluğu, ruh hali veya memnuniyet gibi subjektif deneyimlerin ölçümüdür. Klinik bir ortamda, hastalardan ağrı düzeylerini "ağrı yok" ile "akla gelebilecek en kötü ağrı" arasında değişen bir Görsel Analog Ölçek üzerinde işaretlemeleri istenebilir. Hastalar çizgiye bir işaret koyarak ağrı yoğunluklarının niceliksel bir ölçümünü sağlarlar.
Görsel Analog Ölçekler’in avantajları, ince farklara karşı duyarlılığında yatmaktadır; bu da onları, derecelendirmeler veya nüanslar içeren yapılarla uğraşırken özellikle değerli kılmaktadır. Bu yaklaşım, özellikle klinik değerlendirmelerde veya öznel deneyimleri değerlendirirken anlamlı olabilecek daha kesin ölçümlere olanak tanır (Huskisson, 1974).
Guttman Ölçekleri: Kümülatif ölçekler olarak da bilinen Guttman Ölçekleri, psikolojik ölçüme benzersiz bir yaklaşımı sunmaktadır. Zorluk veya yoğunluğa göre hiyerarşik olarak sıralanmış bir dizi öğe veya ifadeden oluşurlar. Ankete katılanların ölçekteki önceki tüm maddeleri onaylamaları durumunda bir maddeyi onaylamaları gerekmektedir. Temelde, eğer bir katılımcı belirli bir ifadeye katılıyorsa, bu, ölçekteki önceki tüm ifadelerle aynı fikirde olduğu anlamına gelir ve yapının kümülatif bir ölçüsünü oluşturur.
Guttman Ölçekleri, özellikle bir maddenin onaylanmasının daha basit veya daha az yoğun maddelerin onaylanması anlamına geldiği hiyerarşik olarak organize edilmiş yapıları ölçerken faydalıdır. Bu ölçekler genellikle öğrenmenin birikimli bir süreç olarak görüldüğü eğitim değerlendirmelerinde kullanılır. Örneğin, matematik bilgisini değerlendirirken katılımcılara, her biri bir öncekinin karmaşıklığını temel alan bir dizi matematik problemi sunulabilir. Bir problemi başarıyla çözerek ölçekteki önceki tüm problemlere hâkim olduklarını gösterirler (Guttman, 1950).
Ölçek Türü Seçimi: Uygun ölçek türünün seçimi, psikolojik araştırmanın tasarımında kritik bir karardır. Araştırmacılar bir ölçek seçerken yapının doğasını, spesifik araştırma hedeflerini ve pratik hususları dikkate almalıdır. Her ölçek tipinin kendine özgü güçlü yönleri ve sınırlamaları vardır; bu da ölçeğin yapının nüanslarıyla eşleşmesini zorunlu kılar.
Örneğin, Likert ölçekleri basit tutumları veya görüşleri ölçmek için çok uygundur; Thurstone ölçekleri ise çok boyutlu yapıları yakalayabilen daha incelikli bir yaklaşım sunar. Semantik Diferansiyel Ölçekler Anlam Farklılaştırma Ölçekleri, kavramların duygusal boyutlarını keşfetmek için çok değerlidir; Görsel Analog Ölçekler, öznel deneyimlerin ayrıntılı ölçümlerini sağlar ve Guttman Ölçekleri, hiyerarşik olarak organize edilen yapılar için idealdir.
Bir ölçek seçerken yönetim kolaylığı, katılımcıların anlaşılması ve veri analizi gerekliliklerinin dikkate alınması da önemlidir. Bazı durumlarda araştırmacılar, araştırma ihtiyaçlarına bağlı olarak ölçeklerin bir kombinasyonunu tercih edebilir veya çeşitli türlerdeki unsurları birleştiren bir ölçek kullanabilir (Sarstedt, Ringle ve Hair, 2021).
Özetle, psikolojik araştırmalar Likert ve Thurstone ölçeklerinin ötesinde çok çeşitli ölçek türlerinden yararlanır. Semantik Diferansiyel Ölçekler/ Anlam Farklılaştırma Ölçekleri, Görsel Analog Ölçekler ve Guttman Ölçekleri sırasıyla duygusal çağrışımların ölçülmesinde, incelikli deneyimlerin yakalanmasında ve hiyerarşik olarak organize edilen yapıların değerlendirilmesinde benzersiz avantajlar sunar. Araştırmacılar, ölçümlerinin doğruluğunu ve uygunluğunu sağlamak için yapının doğasına ve araştırma hedeflerine göre en uygun ölçek türünü dikkatle seçmelidir.